17 Ocak 2014 Cuma

HAYATINIZ BİR FİLM OLSA NE TÜR BİR FİLM OLURDU ?



       
           ''Bütün filmlerin kökünde bir şeyi içgüdüsel olarak açıklama isteği vardır. Bu kökün yeşerip bir ağaç olmasını senaryo, çiçeklenip meyve vermesiniyse yönetmen sağlar.''   -Akira Kurosawa.  

          Peki siz hayatınızı bir filme benzetseniz bu ne tür bir film olurdu, neye benzerdi, hiç düşündünüz mü? Bilimkurgu, dram, komedi, romantik, gerilim, macera, savaş? Peki ya insanlar seyretse neler hissederlerdi,  neler görür, neler işitirler, neler söylerlerdi? 

             Esasen hayatımızı günlük hayatta birçok şeye benzetiriz. Önemli olan da gerçekten neye benzettiğimiz ve neye inandığımızdır. Çünkü zihnimiz sayesinde ağzımızdan çıkan kelime ve metaforlar hayatımızın içindeki boşlukları doldururlar. Yani zihin beklentisini gerçekleştirir ve gerçeklik haline getirir. Hayatın anlamsız, acımasız, adaletsiz olduğuna dair birtakım inançları olan insanların gözünden bakarsak neye benzerdi acaba? Hele de bir arkadaşımın hayatı neye benzettğini duyduğumda şaşırıp kalmıştım. Hayat onun için "iki uçurum arasında incecik bir ipte yürümek" gibiydi. Her ne kadar hala hayatta kalabilmesi çok güçlü yaşama isteği olduğunu gösteriyor olsa da, ölümle yaşam arasında gidip gelme durumunu değiştirmiyordu. Hayatımız, kendimiz, içinde bulunduğumuz durumlar hakkında söylediğimiz şeyler, yaptığımız benzetmeler, durumu tıpatıp sözlerimize dönüştüyor. "Ciğerim yanıyor" deyen birinin ciğerlerinden rahatsızlanmasına, üstüne basa basa "Benim kalbim çok hassas",  "kalbim kırıldı" deyen birinin kalp rahatsızlıkları olmasına, "Her şeyi unutmak istiyorum" deyen birinin alzheimer olmasına şaşırmamak lazım. Zihin beklentisini gerçekleştirir ve bilinçaltı ona söyleneni yapar. Sözlerimiz kendi kendini gerçekleştiren kehanetlere dönüşür. 

          Peki biz kendimiz hakkında ne tür bir kehanet oluşturmak isteriz, mutluluk dolu bir yaşam mı? Izdırap dolu bir dram mı ?

       Tekrar soruyorum hayatınız bir film olsa hangi tür olurdu? Hayatı neye benzetmeyi seçerdiniz? Neler yaşamak istiyorsunuz? Kelimelerimiz, düşüncelerimiz kendi kendini gerçekleştiren kehanetlere dönüşüyorsa, zihin beklentisini gerçekleştiriyorsa, neden bu kelimeleri, duyguları daha güzel şeylere dönüştürüp onları gerçekleştirmeyelim?  Siz filminizin kökünde neyi açıklamak istiyorsunuz? O kökü yeşertip hangi ağaç olmasını ve nasıl meyvelere sahip olmayı isterdiniz? Hatırlamamız gereken en önemli şey, bizler kendi hayatlarımızın yönetmenleriyiz ve nasıl yönetmek istersek o şekilde yönetebiliriz. Peki ya filmin sonu, o nasıl olacak ? Hadi hep beraber düşünelim, kendimize nasıl bir film istiyorsak yaratalım ve seyretmeye başlayalım. Hııı unutmadan sonuna da kocaman bir gülümseme koyalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder